13 Şubat 2012 Pazartesi

BÜYÜ adlı şiir kitabım hakkında

BÜYÜ

Büyü- Şiirler- Erhan Tığlı- Tay dergisi şiir dizisi 33- 80 sayfa 5 lira
İletişim. erhantigli@mynet.com
50 yıldır çeşitli gazete ve dergilerde yazı ve şiirleri çıkan Erhan Tığlı neredeyse yarım yüzyıldır şiir kitabı yayımlamıyordu. 70 yaşına merhaba dediği günlerden birinde sanki “yaşım yetmiş ama işim bitmemiş” dercesine şiirlerini bir kitapta topladı.
Kitabın ilk şiiri Aradığım adını taşıyor. Bir sevgili arıyor ama gözünün yaşıyla değil, alnının teriyle kazanmak istiyor bu sevgiliyi. Emeğiyle doymak istiyor, eğilen beliyle değil. Aradığı dost da alnının akıyla övüneceği bir dost olacak, cebinin parasıyla değil...

Baharla Gelen Güzellik şiiri –larla ekleriyle müzik havasına bürünmüş. Yaşama sevinci ve iyimser bir dünya görüşü var bu şiirde: “Bir canlılık gelir doğaya baharla/Çiçekler gelin olur/ Düğün yapar arılarla/ Bayramı kutlar kelebekler/ Köylü dayı güreş tutar tarlalarla(...) sarılar yeşillerle oynaşır/Dans eder maviler allarla...”
Tedirgin adlı şiirinde ise “Ben bu bulvarların adamı değilim” diyor. Doğayla koyun koyuna yaşamak istiyor, apartmanları mutluluğa çekilmiş silah olarak görüyor...


Kitaba adını veren Büyü şiirini anne babalar dikkatle okumalı. Bir antolojiye de alınan bu şiirinde Tığlı çocuklara, güzelliğe köprü kurmalarını, bilinçsiz uykuyu uyandırmalarını, dokuz köyden kovulmaktan korkmamalarını, onuncu köyü unutmamalarını söylüyor...

Kitaptaki şiir başlıkları barış, sevgi ve dostluk mesajları veriyor: Şiirleşsin Dünya, Doğ Güneşim Doğ, Kurtarın Şiirimi, Çiçeğe uzanalım, Benim adım Barış, Aşk Yaşlanmaz, Aşk Evreni, Ağlatmamalı Aşk, Sevmek Gül Dikmektir, Şiirdir Sevgi, Güneş Doğacak...
Dizeler de aynı duygu ve düşüncelerle bezenmiş, bizi doğruya iyiye güzele, doğaya, doğallığa, birlik ve dayanışmaya çağırıyor, umut aşılıyor:
“Güzellik ateşiyle yan/Şiirleşsin dünyan” (şiirleşsin Dünya)
“Hadi dostlar el ele verelim gelin(...) Yaşamayı edelim gelin” (Umut Işığı)
“Doğ güneşim doğ/Doğ da kötülüğü, çirkinliği kov” (Doğ Güneşim Doğ)
“Yakın hem de çok yakın/Yepyeni bir güneş doğacak” (Neredesin Umut Kaptan)
“Gül çocuk gül/ Senin kadar/Güzel olsun yaşamak” (Gül Çocuk Gül)

...
Şairimiz toplumun aksak yönlerini taşlamalarla dile getirmiş. Niye, Aydın mısın, Deli Aydın, Beni Böyle Sevmeyin, Çelişki, Bir Numaralı Adamın Sonu bu tür şiirlerden... Aşk şiirlerinde bile toplumsal konular dizelerle ya doğrudan ya da dolaylı olarak ele alınmış...
Akbaba, Gırgır gibi mizah dergilerinde yazıları çıktığı için olacak, şiirlerinde güldüren düşündüren öğeler çokça yer alıyor. Çelişkilerimizi esprili bir dille göz önüne seriyor:
“... Yine el üstünde tutuldu/Ama sıfır oldu...” (Bir Numaralı Adamın Sonu)
“Mide açsa yemek ister/Mutlu olmak emek ister/Gerçekleri gören çoktur/ Söylemeye yürek ister” (İster)
“Balığı seviyorsun/Tutup yiyorsun/Koyunu seviyorsun/Kesip yiyorsun/Muhabbet kuşunu kafese/Süs balığını akvaryuma hapsediyorsun...” (Beni Böyle Sevmeyin)
“Sevişmelerden doğduk/Savaşıyoruz!” (Çelişki)
Çocukların diliyle konuşuyor kimi şiirlerinde, onların ağzından kötülüklerle savaşmak gerektiğini vurguluyor. Bu konuyu şu şiirlerde görüyoruz: Gül Çocuk Gül, Oyuncak, Yeni Bir Dünya, İçimdeki Çocuk- Dışımdaki Adam, Gazeli Çocuk, Yitik Çocuk...
İşte birkaç örnek:
“Tanrım/Öyle bir oyuncak ver ki büyüklere/ Onunla oynamaktan/ Vakit bulamasınlar/Topla tüfekle oynamaya, /oraya buraya bomba atmaya” (Oyuncak)
“Masallarda üç elma düşerdi gökten/Şimdi üstüne bombalar düşüyor/.../Kocaman adamların/Bu kadar küçülmelerine/Şaşıyor...” (Gazzeli Çocuk)
“Özlemlerime kar yağdı/Dindiremedim/ Çocukluğumu dönme dolaplara/Bindiremedim/.../Elimden tutmadılar benim/Basmadılar bağırlarına/Tinere sığındım/Denize düşenin yılana/Sarıldığı gibi” (Yitik Çocuk)
Tığlı sözcük oyunlarına, anlaşılmaz imgelere başvurmuyor, sade, akıcı, açık ve duru sözcüklerle yazıyor şiirlerini ama kimi yerlerde anlamı güçlendirmek için benzetme ve söz sanatları da yapıyor. Bunlar yapmacık değil, ele alınan konuyu vurgulamak için yapılmış:
“Umut Işığı”, “Geceyi İçmek”, “Gece Bulut olmuştu”, “Özlemimin Ateş Böcekleri”, “Neredesin Umut Kaptan”, “Aşk Ocağı ve Dost Kucağı”, “Kuyuya Gömülen Aşk”, “Seni Düşünmek- Çiçeklere Bürünmek”, “Sevmek Gül Dikmektir”, “Sabahın İlk Sahipleri”... gibi şiir başlıklarından ne demek istediğimiz anlaşılıyor ama biz seçme dizelerle daha da belirginleştirelim görüşümüzü.
“Bir aşk yakamozlanması yok evrenimde/Oysa el ele göz göze, yalınayak/koşmalıydık özlem denizlerine/Mutluluğun sımsıcak kumlarına/Uzanmalıydık birlikte...(...)Balta girmemiş ormanlarda yürür gibiyim/ Kentin kahredici gürültüsü/Tamtam çığlığı beynimde” (Tedirgin)
“Gökteki ayla yıldız/Evlerdeki elektrikler u-yandı” (Şiirleşsin Dünya)
“Sımsıcak bir sevda soluğuyla/Türküleşsin dünya” (Umut Işığı)
“Özlemler tomurcuklansın/Sevinçler kanatlansın/ Yaşamak şaha kalksın” (Doğ Güneşim Doğ)
“Ben bir kuyuyum derin mi derin/ Yosun tutmuş öyküsü duvarımda çilenin” (Dipsiz Kuyu)
“Geceyi içmek istedim/Gece beni içti” (Geceyi İçmek)
“Bencilliğin fildişi kulesinden in/Özveri atına bin” (Gerçek Din)
“Gönül kapısının anahtarını/Dostluğun gül elinde bulursun ancak” (Aşk Ocağı...)
“Hüzün ordusuyla geliyor/ Çile topu tüfeğiyle” (Aydınlık Nöbette)
“Yârin dudağından derlenmiş/Gül tadında/ Bir mektup geldi bana” (Gül Tadı)
“Şiirle kurtulurum/Yalnızlığın yaktığı ateşten” (Cennetim Cehennemim)
...
Kitaptaki şiirleri bütünüyle inceleyenler ona niçin Büyü adını verdiğini sezebilirler. Bence bu söz iki anlamda kullanılmış; şairimiz hem bize küçüklükten kurtul, güzelliklerle büyü demek istiyor hem de şiirin başka bir büyü olduğunu göz önüne seriyor.
Yazımı Erhan Tığlı’nın okuyucularına ve aydın kişilere seslendiği Kurtarın Şiirimi şiirinden birkaç dizeyle bitiriyor ve hadi şairlerimizi yalnız bırakmayalım, onları kurtarmak kendimizi de kurtarmaktır bir bakıma yozluklardan, bencil duygulardan, çarpıklıklardan ve de kötülerin, çirkinlerin saltanatlarından diyorum:
“Hadi gelin dostlar kurtarın şiirimi
Ayrık otlarına tutsak olmasın bahçemiz
Solmasın yârin dudağındaki karanfilimiz”
Beyza Özlen
İsteme adresim: Uzuncaova cad. 69- 12 Beşiktaş- İstanbul