20 Aralık 2011 Salı

Annelere Naif Bir Sesleniş

-Tüm annelere ithaf-
Saygıyla öpüyorum ellerinden.


Güneşin sıcaklığını görmeden, hissetmeden daha, kanından can bulup emsalsiz sevgisiyle tutunuruz hayata;
onun sevgi dolu sımsıcacık yüreğinden.
En güzel nağmelerle süslenmiş ninnileri fısıldar o müstesna sesi kulağımıza…
Sevgiyle okşar saçlarımızı şefkatli elleri.
Bizi kucağına aldığı andan itibaren başlayan ilk heyecanı sürer gider, çocuklarına adanmış bir ömürle.

Fedakârlığını gizler, emeğini, sabrını gizler,
Beyaz bir ışık gibi her birine ayrı ayrı yansıyan ak ak telleri.
Her uzattığımızda buluruz o mübarek ellerini.
Koşulsuz sevgisinin sınırsızlığını sunar bize bağışlayıcılığında.
Yüreğinin dayanıklılığı ise inanılmaz!
Gücü, cesareti asırlardır sürüp giden bir destan gibi…
Hangi sözcük tam olarak anlatabilir ki merhametini?
Çocuklarına olan sevgisini?
Görmezden geldiği hatalarımızla büyürken biz,
Kimbilir kaç kez üzmüşüzdür hırçınlıklarımızla.
Kimbilir kaç kez kırmışızdır kalbini.
Oysa,
Kimbilir kaç kez de sığınmak istemişizdir çaresizliğimizde onun güvenli kollarına.
Ağlamak istemişizdir kimbilir kaç kez, mutsuzluklarımızda; başımızı dizlerine koyup…
Hangi yaşta olursak olalım,
Onun sevgisine muhtaç bir çocuk ruhuyla bekleriz hâlâ onun ilgisini.
Biliriz ki, her an yanıbaşımızdadır.
Arkamızdadır.
İçi rahat etmez bizi görmediğinde.
Bilmek ister her üzüntümüzü, paylaşmak ister sevincimizi.
Bizimle ağlar, güler bizimle.
Ne kadar kızarsa kızsın dilindedir her söylediği.
Annemiz!
Her şeyimizdir bizim.
Hiç bitmeyecek ona olan özlemimiz.
Ve her “Anneler Günü”nde içten sevgisiyle bezediği eşsiz bakışına seslenecek yüreğimiz, Ahmet Erhan dizelerindeki gibi:


“Bırak kalsın masada ekmek / testide su /
Ayna puslu, pencere camı kirli
Bırak kalsın saçların dağınık, gözlerin uykulu.
Saksıdaki çiçek susuz, kedi yalını bekler bir köşede
Bırak kalsın meyve ağaçta, / kırlangıç havada
Dama düşen ince bir yaz yağmuru…
Yoruldun artık, bütün gün / didinip durdun
Toprak bile, gök bile, deniz bile bir yerde yorulur
Bırak kalsın süpürge duvarda, / sabun kovada
Anne, gel yanıma otur.”

Ferda Balkaya Çetin

**********
08.05.2011