18 Aralık 2011 Pazar

NOTLARIMDAN...

Columbia Üniversitesi Rektörü Nicholas Murray Butler, öğrencilerine yaptığı bir konuşmasında şöyle der:
“ Dünya 3 grup insandan oluşur:
Bir şeyi ortaya çıkaran ve yapan küçük bir seçkin grup.
Bir şeyin yapılmasını seyreden daha büyükçe başka bir grup.
Ve neyin olup bittiğini bilmeden yaşayan muazzam bir kalabalık…”


Kader aynı kader, şu farkla
Size işlemeyen şeyler
Derinden yaşamakla
İçlerimde yer eder. (Behçet Necatigil)

Roma’nın neden yıkıldığını, soran birine, Çiçero şu cevabı verir: “ Çok güzel konuştular, fakat bilgisizdiler.”

Birinin sana elini uzatması için önce sen o insanın yüreğine dokunmalısın.
(Koza Kelebeği Bilmez / Robin Sharma)


Büyük İskender, ünlü filozof Diyojen’i birbiri üstüne yığılmış insan kemikleri arasında bir şeyler ararken görür ve ne yaptığını sorar.
Diyojen, zafer sarhoşluğu içinde olduğunu gördüğü hükümdara, ölüm gerçeğini hatırlatmak amacıyla:

“ Babanızın kemiklerini arıyorum. Ama hangisinin kölelere hangisinin babanıza ait olduğunu kestiremiyorum,” cevabını verir.

Ey haksızlığın ve yalanların düşmanı aklım
Ve ey kalbimdeki sonsuz aşk
İkinize güveniyorum.

........................ (Melih Cevdet Anday)

Sanat yaratmaktır. Yaratmak ise hürlükle olur. Onun kaleminde veya fırçasında kendini duyuran tek baskı, sanatın baskısıdır. Sanatçı duygularına ve düşüncelerine biçim vermedikçe rahata kavuşamaz. Ona; şöyle veya böyle yazacaksın, şunları veya bunları anlatacaksın, denildiği gün, ne sanattan, ne de sanatçıdan eser kalır… (Suut Kemal Yetkin)

Aborjinlerin duası
Seni ayakta tutmaya yetecek denli güzelliklerle dolu bir yaşam sürmeni dilerim. Aydınlık bir bakış açısına sahip olmana yetecek denli güneş diliyorum. Güneşi daha çok sevmene yetecek denli yağmur diliyorum. Ruhunu canlı tutmaya yetecek denli mutluluk diliyorum. Yaşamdaki küçük zevklerin daha büyükmüş gibi algılanmasına yetecek denli acı diliyorum. İsteklerini tatmin etmeye yetecek denli kazanç diliyorum. Sahip olduğun her şeyi takdir etmene yetecek denli kayıp diliyorum. Son “Elveda” yı atlatmana yetecek denli “Merhaba” diliyorum.

Hiçbir şeyi yoktu ve olsun da istemiyordu.
Kente, konuşmalara, kitaplara gidiyordu.
Sözcüklere doğru yola çıkıyordu. ( Sylvie Germain, Amber Gece
Elif şafak / Pinhan)


“Veda” bölümü başlıyor. Seçme hakkı sizin. Hangisini yeğlersiniz?
“Bütün güzel her şey, geceler, gündüzler, yarınlar sizinle olsun.” Yeterince dokunaklıysa bunu seçebilirsiniz; ama şöyle “açıklamalı”, “dilekli” vedalarımız da var:
“Sevgisiz yaşanmaz, diyorum. Hepiniz birbirinizi sevin.”
(TÜRKÇE “OF” / Feyza Hepçilingirler)

....................................... Ferda Balkaya Çetin

20. 10. 2009