Herkes uykudayken gecenin zifiri karanlığında, yıldızların yalnızlığına kimbilir kaç kez ortak olmuşsunuzdur yalnızlığınızla.
Çünkü,
çoğu zaman
uyumaya çalışıp da
uyuyamadığımızdır gece
Oysa insana huzur veren bir sessizlik çökmüştür şehrin üstüne. Her mevsim farklı güzelliklerde batan güneşin tüm ara renklerden gri ve siyaha dönüşü, usta bir ressamın
fırça darbeleri gibi özgürce yayılır gökyüzüne.
Gecenin ilerleyen saatlerinde,
günün
sınır tanımaz karmaşası
gecenin
sakin ve sessiz görüntüsünde
kaybolmuştur adeta
Yanıp sönen yıldızlar kusursuz işleyen bir düzene eşlik ederken gümüş gibi parlar şehrin ışıkları geceye.
Var olmanın insan olmanın muhteşemliği yansır, gecenin koynunda büyülü bir rüyayı düşleme özgürlüğünüze. Ve gecede yaşam yeniden başlar.
gözlerin görmediği
ışıl ışıl beyaz bir gece ye, bir ışık gibi süzülürken sen "yaşamaya değer" anların farkındalığında gülümsüyorsun gözlerime. Geçip gider yüreğimden birbiri ardı sıra sevgi dolu mısralar. Zamanın eskitemediği umutlarımdan geceye doğru.
Ve insanın güzelliğe olan ihtiyacı, gecenin gizemi ve ihtişamında son bulur. Yeni bir gün bitimine
kadar.
Hayaller, düşünceler, sıkıntılar, sevinçler, umutlar ve gözyaşları...
Sırlarıdır hepsi gecenin.
Ruha sıkıntı veren unutmak istediğimiz bir anı olsa da insanın içindedir karanlık ve aydınlıklar.
Ferda Balkaya Çetin
********
02.10.2010