20 Aralık 2011 Salı

uzak

Gittiğimde sıcacık bir yuvanın özlemini sırtlanmıştım omuzlarıma. Yüreğim körpecik umutlarımın sevincini haykıracak kadar destekliyordu gülümsemelerimi. Olmak
istediğim yerdeydim sonunda. Zamanın inadına yenileceğimi bilsem de,çaresiz tek boyun
eğişimi saklıyordum herkesten. Yalnızlığı nasıl da kovmuştum başucumdan. Kalabalığın huzurunu dinliyordum. Gelenler bir gün gidecekti ama gelmeleriyle kalbimde hepsini sığdırabilecek yer açmıştım.Aslında onlar hep orada olacaklardı,giden yine ben olacak
tım tüm kalmalara sırt dönüp. Arkamı döndüğümde kalmaktan korkuyordum.
Gitme,diyecek bir ses tüm burukluğumu öldürebilirdi belki. Öldürülen hayatın bitkiselliğiyle,fişi
ni çekmeden canımın gidiyordum. Kalsam dinecekti sevgiye hasretim. Savunmasız,kural
sız gerçek sevgiye doyamadan,tadımlık bir sevgiye sarılıp gözyaşlarımın bereketiyle
gidiyordum. Kimseye göstermeden acıyan yanlarımı,küçük bir tebessümün yalancılığıyla
dönüyordum.
Son arzumu sormadan hayat yargılıyordu. Kalemi kırıp,yüreğimi yakıp sürüklüyordu
kollarımdan, istemediğim uzaklara. Ve döndüm... Sevgisizliğin hakikatiyle başbaşayım artık.Bir oda dolusu dondurucu yalnızlığımla üşümekteyim yine...

ümran özdemir
***********
19.11.2011