20 Aralık 2011 Salı
YA MEDET
Kendi dünyasında bir rol almaya çalışırken insan, tüm ezberlerini unutmamaya çalışır. Ezbere yaşanmayacak hayatın en unutulmuş yerinde hatıra gelir güz sancıları. Acıtamaz sandığın zaman; madalyonun öbür yüzünü gösterince, bir film şeridine döner geçmişin çarkı. Dişlerine takılıp kalırsın. Kimsenin sebepsiz yere eğilmez başı öne ve kimse sebepsiz yere kalmaz gittiği yerde. Bir düello başlatır insan iç dünyasıyla. Kazanan kalp olmaz çoğu zaman, o sadece dışa yansıyan yanıdır görünenlerin. Görünmez gerçekler vardır ki; en dramatik sahnesini oluşturur unutulmuş, paslı ezberlerin. Geleceğe doğaçlama bir rol seçtirmezler. Geçmişle gelecek arasındaki çekişme insanın iradesiyle sonlanır. İbret alınan her yaşantı yansır yüzüne. Kabullenilen hatalar telafilerin yandaşı. Ve yürüdüğün yollar en kadim sırdaşı. Herkesin içinde yatan yalnızlığın söylediklerini duymak ise en cılız haykırışıdır sağırlığın, kimse bilmese de. Sebepsiz olmaz bakışların
esrarı ve hep bir nedeni vardır iç çekişlerin. Ayrılıklar, yalnızlıklar, kalabalıklar, dalgınlıklar boşuna değildir. Boşuna değildir ibadeti kulların yoksa hangi
dua açtırırdı ellerini semaya böyle içten? Medet Allahtan, sebebi kuldan olmasa...
Ümran ÖZDEMİR
*****************
25.10.2011