almadı merkezine, aşkın parolasını söylemeden.
Korktuğum ne varsa, içimde titreyen depremlerle yerle bir oldu . Bütün şiddeti kendine olan yüreğimle gönül malzemesinden çalmıştım. Tüm yıkıntıların sebebi bendim oysa. Aşkın kıvamını tutturamamıştım yine. İçinde pişmanlığın zerresini barındıran duldalara atmadım adımlarımı.Düşmek için tökezlemek gerekirdi oysa, düştüm sandın. Eşantiyon acıları biriktirmedim, ateşinde kızmayınca yüreğim .Bakışların bile yakmadığı noksanlıkta,saflığa paha biçmek kolaydır elbet.Bedeli ödenmeyen ihanet yoktur ,işte ona hiç paha biçilmez. Şimdi kime gitsem ,kimi sevsem de yeniden inansam ebedi aşkın var olduğuna. Sadakatin kapı önüne atıldığı bu devirde ,kimlere yem etsem kalbimi bilmiyorum.
Sevdanın açlığını tok tutansa ihanetmiş biliyorum. Belki bir gün, bir yerlerde beni bekleyen bir çift göz uzanırsa içimdeki karanlığın üzerine ,işte o zaman yanacak inancımın meşalesi gözlerimden gözlerine.
Aklımın basamaklarından çıkıp gelmiştim bu yolun sonuna ,oysa biletimi en başından kestirmiştim.
Aşk kabinleri hep doluydu yüreklerin karaborsasıyla. İşte bu yüzden yakıştırmadım üzerime giydiğim hiçbir aşkı kendime.
ÜMRAN ÖZDEMİR