19 Aralık 2011 Pazartesi

Nasrettin Hoca Hakkında Söylenenler:


İlhan Başgöz
"...En az 500 yıldan beri onun fıkralarını dinleyerek, beslenerek büyümüşüz. Bu etki çocuk çoluk, genç ihtiyar hepimize işlemiş. Böylece Nasreddin Hocayı Türk halkı yarattığı kadar, Türk halkını da Nasreddin Hoca yaratmıştır..."
*
Adnan Binyazar
"...Nasreddin Hoca, her kesim halkın; koylunun kentlinin, varsılın yoksulun çelişkilerini, düşüncelerini, eleştirilerini dile getirir. Fıkralarda yerellik, sınıfsallık özelliği önemli bir ayrılık yaratmakla birlikte, Nasreddin Hoca’da bu görülmez. Başta komşu ülkeler olmak üzere, bütün dünyada tanınmasının, yaygınlaşmasının nedenini, onun bu evrensel yönünde aramak gerekir..."
*
Toramirzo Cabbarov
"...Nasreddin Hoca Türk milletinin yükünü yeniletecek, . her bir evde beklenecek, misafirdir. Onun kartviziti kahkahadır. O Doğu ve Batı memleketlerinde faal olan vatandaştır. Ülke sınırlarından eşeğine binip geçer. Onun pasaportunu sınırlarda yoklamıyorlar. Çünkü o dünyanın büyük insanıdır. O yıldan yıla gençleşiyor. Omzundaki gömleği eskiyor, ama gülüşü daima yenileşiyor.."
*
Ahmet Caferoglu
"...Bu aziz halk evladının sarığında şehir, yani yerleşik, küçük eşeğinde ise göçebe Türk yasayışının bağdaştırılmak istendiğini sezmekteyim. Bu yolla Hocamız keçe medeniyeti ile balçık medeniyetini kendi şahsında kaynaştırmış bir şövalyedir."
*
Ziya Gökalp
"...Nasreddin Hoca, Türk nekre güllüğünün en yüksek simasıdır." [Nekre: hoşa giden, gülünç, ince bir alay içeren söz>
*
Abdulbaki Gölpınarlı
"...Halk Hocadır...Hoca, halkın muhayyilesinde; halk, icap edince öz nefsine bile onun nüktesiyle çatıyor, onun diliyle sözler sarfediyor. Bedri Rahmi Eyuboğlu un dediği gibi yakın zamanda bir gün Hoca, otobüse, dolmuşa da binecek, taksiye de binmek isteyecek mutlaka."
*
Rostislav Holthoer
"...Hoca ın dünyanın başka yörelerindeki fıkralarda ve masallarda yaşaması pek muhtemeldir. Ortadoğunun pek çok ülkesi Hocayı kendi malı yapmak istiyor. Ama türbesi Türkiyede Akşehirde bulunuyor. Ne var ki, kişiliği ve ünü bu kentle sınırlı değildir. Kendisi kozmopolit olup zamanların ötesinde bulunmaktadır."
*
Fuat Köprülü
"...O, bizim en asli mahsullerimizden biridir." [Fuat Köprülü, Nasreddin Hoca ın tarihi kişiliğiyle ilgili araştırmalara ilk öncülük eden kişidir. A. Kabacali, 1991>
*
Şükrü Kurgan
"...Anadolu Türk mizahı, yorgun bir zihnin düşüncelerini boşaltan, dilimizin güçlü bir deyimi ile "lala-paşa eğlendiren" başıboş bir mizah . değildir. Nasreddin Hoca mizahı, Türk halkının sorunları ile beraber yürüyen, toplum eğitimine yönelmiş, yapıcı bir mizahtır. Türk halkı, yüzyıllar boyunca dertlerini bu mizahla avutmuş, sevinebildiği mutlu günlerde de, bu mizahın sevinci ile yasamıştır...Bu Nasreddin Hoca sevinci ile yasamak, hafif olmak, işleri şakaya almak demek değildir, sadece güler yüzü ciddiliğe engel saymamak, yani Türk halkı gibi güler yüzle ciddi olmak demektir..."
*
Anna Masala
"...Nasreddinin vücudu türbesinde istirahat etmekteyse de ruhu hiçbir zaman ölmemiştir. Hatta gerçek mucize şudur: Bütün dünya ondan bahsetmekte, edebiyatçılar ondan bahsetmekte, toplumlar ondan bahsetmekte, halk onu kendi gizli koruyucusu olarak tanımakta ve hikayeleri rüzgar gibi yayılıp, ekmek gibi kabarmaktadır. Gelecek nesillerin bu ekmekle uzun zaman beslenecekleri şüphesizdir..."
*
Aziz Nesin
"...Doğumundan önce de, ölümünden sonra da yasamış insan Nasreddin Hoca’dır. Ölümünden sonra yasamış başka tarihsel ve toplumsal kişiler vardır, ama ölümünden önce de yaşamış olan dünyadaki tek insan Nasreddin Hoca’dır..."
"..Nazım Hikmet, Hocayı gülen değil, ağlayan insan sembolü olarak göstermiştir. Nasreddin Hoca fıkralarının özünde gözyaşı vardır. Türk halkı bu fıkralara, ağlamanın yerine, gülmüştür. Çünkü Nasreddin Hoca yalnız alay etmekle yetinmemiş, ezilen halkın da kaltabanlığı, o çürümüş toplumdaki korkaklığı, ikiyüzlülüğü, yüreksizliği, sahteciliğiyle de alay etmiştir. Aslında Nasreddin Hoca derken, Türk halkının kendisini anlamaktayız. Böylece Türk halkı, kendi kendisiyle alay edebilme olgunluğunu göstermiştir. Goethe, Kendi kendisiyle alay edemeyen, olgun insan olamaz der. Türk halkı, yüzyıllar boyunca yarattığı Nasreddin Hoca’nın toplumsal kişiliğinde, bir yandan ezenlerle alay ederken, bir yandan da kendi kendisiyle alay ederek, çöküntü nedeninde kendisinin de sorumlu olduğunu, payı bulunduğunu göstermiştir..."
*
Cahit Tanyol
"...bu fıkralarda bireysel tek bir iz dahi bulmak mümkün değildir. Hocada belli bir aptal kişi değil, belli bir aptallığımız ve bönlüğümüz hicvedilir."
*
Fikret Turkmen
"...Karşımıza, Türkistandan Macaristana Sibiryadan Kuzey Afrikaya kadar Türklerin ayak bastığı her yerde Nasreddin Hoca çıkmaktadır..."

Hocanın Hindisi


Kuş pazarına düşer yolu / bir boş vaktinde Hoca`nın.
Sokulur bakar ki bir çığırtkan / satışa çıkarmış / kafesteki bir kuşu,
durmadan soruyor: / ” Yok mu arttıran?
Arttıkça artar kuşun değeri / sonunda on iki altına / bağlanır pazarlık.
Hoca`nın da / ağzı kulaklarına varır.
Bir hesap yapar şöyle içinden:
”El kadar kuş bu paraya giderse / kim bilir ne verirler / bizim hindiye?”
Kaptığı gibi hindisini / koşar pazara, /tutuşturur çığırtkanın eline
bekler: Başlasın da pazarlık
kavuşsun paralara…
Bekler ama ne fayda!
Ne biçildiyse kuşa / hindiye de onu biçerler,
bir metelik fazla vermezler / on iki altından.
Hoca köpürür bu haksızlığa
”Bir şuna bakın” der / hindiyi gösterip,
”Bir de deminki kuşa, /bu onun otuz katı eder!”
”Ama papağandı o” / diye sözünü keserler,
”Senin benim gibi konuşur, / bildiğin kuşlardan değil.”
Hoca dinlemez / Hırçınlığı sürdürür:
”Onun hüneri varsa bunun yok mu;
o konuşursa bu da düşünür!”
....................... Kemal Özer

************
08.07.2010