1 Nisan 2012 Pazar

AL HAKKINI GİT


Nasrettin Hoca'nın, Akşehir'de kadılık yaptığı günler...
Yoksul bir adam, eline geçirdiği bir parçacık ekmeği ile birlikte bir aşçı dükkânının önüne gitmiş, orada fıkır fıkır kaynamakta olan bir et çömleğinin başına geçmiş. Ve sonra ekmeği, çömlekten çıkan buhara tutarak yemeye başlamış. Bunu gören aşçı dükkânının sahibi:
"Ver bakalım tirit parasını." demiş. Adamın yakasına sarılmış.
Yoksul adam:
"Yahu!" demiş dükkân sahibine. "Ben senin ne etinden aldım ne de etin suyundan, insaf et!"
Dükkân sahibi, yoksul adamı yakaladığı gibi Nasrettin Hoca'nın önüne getirmiş.
Olayı anlattıktan sonra:
"Bu adamdan şikâyetçiyim, paramı isterim Kadı Efendi." demiş.
Nasrettin Hoca, bir de yoksul adamı dinlemiş. Sonra cebinden birkaç akçe çıkarıp avucunda sallamaya başlamış. Sonra da dükkân sahibine:
"Bu sesi duydun mu?" diye sormuş.
Dükkân sahibi:
"Duydum, Kadı Efendi." demiş.
Nasrettin Hoca:
Bu ses, senin hakkın olan sestir. Al hakkını ve durma git.